31. İstanbul Film Festivalinde de gösterilmiş olan Siberia Monamour, Rus yönetmen Slava Ross’un ilk filmi. Sibirya'da kış gelmek üzeredir ve ormanın iç kısımlarında yabani bir hayatın tam merkezinde Ivan ve torunu tek başına yaşamakta ve to run uzun süredir babasını beklemektedir. Oldukça büyük sıkıntılar yaşarayarak hayatlarını idame ettiren dede-toruna tek sahip çıkan köyde yaşayan akrabalarıdır. Fakat akrabaları bu yardım nedeniyle karısıyla sık sık bozuşmaktadır. Film ilk yolunu buradan açarken diğer yolunu ise iki askerin bir fahişe almak için köye doğru yol almaları üzerinden ilerletiyor. İlk yolunu dede-torun'un doğa da tanrı inancına dayalı yaşantısı üzerine yönelirken ,ikinci yolunu askerlerin arasındaki hiyerarşi oyunu üzerine odaklıyor. Yönetmenin en başarılı yaptığı şeylerden bi'tanesi kuşkusuz oldukça doğal yer yer belgesele yaklaşan yönetimi oluyor. Tabi doğa ortamında çekildiği için böylesi bir hissiyatın oluşması kaçınılmaz fakat filmin kapalı mekanlar
İçinden Filmler Geçiyor ...