Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Just another love story

Yonetmen Ole Bornedal Iskandinav sinemasinin son yillarda cekilmis diger bir basyapiti Reconstruction'un hizli kurgusu, ask, hafiza gibi kavramlarini da yaninana alarak; Orphe ve Eurydice, Hamlet'e bulanmis senaryosuyla, Godard'in "bir kadin ve bir silah yeter film yapmaya ..." aforizmasini rehber edinmis ve yeni bir basyapit ortaya cikarmis.

Cztery noce z Anna

Karsi komsusuna duydugu aski dile getiremeyen Leon'un sevdigi kadinin evine girerek ufak degisiklikler yapacak cesareti gosterebilmesi Jerzy Skolimowski'nin ellerinde trajik, gerilimli ve yer yer komik bir yapima donusuyor. Usta yonetmenin Albert Camus'un "Yabanci" adli romanina ve kendi topraklarinin diger usta ismi "Krzysztof Kieslowski"' nin "A short film about love" ve "A short film about killing" 'e meyilli senaryosu Leon uzerinden naif bir ask hikayesine odaklaniyor.

Falling Skies

Icerisinde bulundugumuz yasam makro ve mikro anlamda karsitliklarla oruludur. Ve karsiti olan bir dusunceyi anlamlandirmak mumkundur. Falling Skies ilk sezonunu geride birakirken karakter arasindaki catismalarini tam anlamiyla olusturamadigi (ornegin siviller-askerler, baba-ogul, uzayli-dunyali gibi) icin oldukca vasat bir sezonu geride birakti... Halbuki dizinin senaristleri bu catismalari tam anlamiyla olusturmaya yeltendikleri halde devamini getirmedikleri ve bu catismalarin sonunu sevgiyle,hosgoruyle bagladiklari icin dizinin karakterleride gelisim gostermekte zorlaniyor. Dizinin cogu bilim kurgudaki uzayli prototiplerini birlestirererek olusturdugu (Yoda-Alien-Preadator-Cyclon birazda E.T, District 9 ve War of the worlds) uzayli kolajiyla 2. sezonunu gorup goremeyecegi ya da daha kac sezon yol alabilecegini ise ilerleyen gunlerde gorecegiz...

Essential Killing

Olumune kacis, usta yonetmen Jerzy Skolimowski'nin Anna ile Dort Gece'den 2 yillik bir ara sonrasinda cektigi yeni filmi. Colde Uc Amerikali'nin olumune neden olan Afgan Muhammed'in yakalanisiyla baslayan film, toplanan diger mahkumlarla birlikte karla kapli ormanlar arasindaki bir tecrit hapishanesine getirilmesiyle devam ediyor. Burada gerceklesen kazada Muhammed, Amerikali askerlerden kacmayi basariyor. Bu 15 dklik prologla izleyici filmin politik gondermelerin bol oldugu bir yapim izleyecegi izlenimine kapiliyor. Fakat yonetmenin tek derdi bu politik metin degil. Zaten ilk 15 dk sonrasinda film o politik gorunumunden siyrilarak insan varolusunun en temel gudusune odaklaniyor. Yani; hayatta kalmak. Yonetmen ana karakterini dilini bile bilmedigi soguk bir mecrada, politik ve sosyal olgulardan siyirip tek basina birakarak; hayatta kalmanin "portre"sini ciziyor.

Rise of the Planet of The Apes

Planet of the Apes serisi sinema tarihinin "oteki" kavrami uzerine cekilmis en guzel yapimlardan bir tanesidir suphesiz. Ana filmin uzerinden "dort" adet devam filmi ve bir adette yeniden cevrimi bulunan yapimin bu ikinci yeniden cevriminin yonetmeni ise "Rupert Wyatt". Konu bizden olmayanin "oteki" , "kotu" olduguna dair tarihsel inanc olunca; filmden beklentinizde gunumuzun siyasi olaylari uzerinden alegorik bir okuma penceresi acilmasini bekliyor ister istemez. Amerikalilarin yasadigi 11 Eylul sonrasi "otekiye" duydugu ofke, Yine Amerika'nin orta dogu politikalari uzerinden olusturulacak "teror" ofkesi uzerinden alegoriler cikarabilecegini dusunurken, film tamamen sirtini orjinal seriye dayayarak kendi varolusunu; yani orjinal seriyi "otekiles"tiriyor ... Hollywood, gercekten klasik mertebesine ulasmis fakat teknik anlamda eskimis bir yapimi yepyeni efektlerle, hicbir yaratici ve yeni fi

Hanna

Adini daha cok donem filmleriyle duyurmus olan "Joe Wright" son filmi "Hanna" ile modern bir masala imza atmis. Eski bir CIA ajani olan babasi tarafindan medeniyetten uzakta olum makinesi olarak yetistirilen Hanna; 14 yasina geldiginde ilk suikastini islemesi icin medeniyete dogru yol aliyor. Cate Blanchett'in oynadigi "Marissa" karakterinin filme dahil olmasiyla birlikte Oedipus kompleksinin kiz cocuklari icin olan versiyonuyla yani Elektra kompleksiyle; intikam oykusunun psikolojik temelini olusturuyor. Hanna'nin Marissa karakterine benzeyen bir ajani vahsice oldurmesi, Marissa'nin ilk karsilasmalarinda Hanna'ya hukmetme cabasi ise bu karmasanin gorsel karsiliklari oluyor. Filmde Hanna'yi oynayan "Saoirse Ronan", Marissa'yi oynayan "Cate Blanchett" 'in ustun performanslarina The Chemical Brothers'in filmin gerilim ve aksiyonuna ve ses kurgusuna gore sekillenen plazmik muzikleri ve Joe Wright