Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dark Shadows

Tim Burton ile Johnny Deep'i sekizinci kez bir araya getiren Dark Shadow yine bildiğimiz Tim Burton tarzını eksiksiz bir şekilde yansıtıyor, filmin bu noktada başarılı olduğunu düşünmemiz tabiki kaçınılmaz fakat filmdeki aile şirketinin kür esel bir şirket önündeki çıkmazı gibi bu birlikteliğinde bir çıkmaza girdiği su götürmez bir gerçek. Barnabas Collins 1750 yılında anne ve babasıyla birlikte Amerika'ya geliyor ve Bir amerikan rüyasını gerçekleştirerek "Colinsport" adlı şirketi kuruyorlar. Evlerinde hizmetli olarak çalışan ama aslında bir cadı olan Angelique’i incitmesiyle lanetlenen Barnabas bir vampire dönüştürülüp uzun soluklu bir uykuya mahkum ediliyor. Bu uykuda bir kaza sonucu uyanmasıyla film tam anlamıyla başlıyor. Bu 200 yıllık uyanmanın sonucunda Barnabas'ın değişen dünyayı algılamaya çalışması filmin en eğlenceli bölümleri olarak izleyicisine sunuluyor. Aile şireketinin yerle bir olduğu ve yerini yeni nesil bir kapitalist şirketin aldığını görme

Suret

Iron Sky

Paul Verhoven'in ulus devlet kavramının içini boşaltarak faşizm eleştirisine soyunduğu Starship Troopers'in inceden de mizahi bir dili mevcutttu. Daha önceleri "Star Trek" fan filmleri çeken bir ekibin elinden çıkma "Iron Sky" ise Starship  Troopers'in o mizahi dilinin yanında günümüz dünyasında faşizmin gizli ve iki yüzlü yüzünü açığa çıkarmaya çalışıyor. Seçim kampanyası dahilinde aya astronot yollayan Amerikan başkanı ve yeni seçimlerin adayı, burada hoş olmayan bir sürprizle karşılaşır. II. dünya savaşı sonrasında aya kaçarak gizli bir üst kuran Naziler burada gelişmeye devam etmişlerdir. Geliştirdikleri uzay gemileriyle dünyaya saldırmaya hazırlanan Nazilerin ihtiyacı olan şey ise daha güçlü bilgisayarlardır. Bu bilgisayarları edinmek için dünyaya dönüş yapan ekiple birlikte olaylar gelişir. Film absürd bir komedi gibi gözükse de oldukça sert bir siyasi dili mevcut. Birleşmiş milletlerin Amerika'nın nasıl kuklası olduğundan tutunda, sivillerin

House Adıgüzel

About Elly

Her ne kadar film L'avventura'ının bir İran denemesi gibi gözükse de basit bir kopyadan daha fazlası. Asghar Farhadi oyuncu yönetimindeki inanılmaz başarısına , aile-komedi-gerilim-belgesel gibi türleri ustaca birbirine yedirmesini ekleyip,  her bir karakterin aralarındaki ilişkinin nasıl beyaz yalanlarla kurulduğunu ve bu ilişkilerin nasıl pamuk ipliğine bağlı olduğunu izleyicisine bu kadar başarılı bir şekilde aktardığını da katarasak L'avventura'nın basit bir kopyasından ziyade O'nu bir adım öteye taşımış bir başyapıt olarak görmekte kaçınılmaz olacaktır.

Prometheus

Alien, Blade Runner gibi Bilim Kurgu türünün mihenk taşlarını oluşturan filmleriyle tanıdığımız Ridley Scott uzunca bir süre bilim kurgu türünden uzak durmuş, farklı türlerde başyapıtlar ortaya koymaya devam etmişti. 75 yaşındaki yönetmen A lien ile açtığı defteri kapatmaya karar vermiş olacak ki Prometheus'la bilim kurgu türüne yenide dönüş yapmış. Zenofobi ve Freudien arketiplerle bezeli Alien'a göre Prometheus yönetmenin belki yaşlılığından ötürüdür bilinmez ama insanlığın varoluşuna, ölümüne ve ölüm sonrası üzerine sorular soruyor.Yönetmen son zamanların gözde oyuncuları Noomi Rapace ve Michael Fassbender'ı alarak yeni sorularını eski bir şablonla (Alien) sormaya çalışmış. Yine bir şirket, şirket temsilcisi, işin tanımından çok alacağı paraya bakan çalışanlar ve yine bizlere Ripley'i hatırlatan amazon karakteri ile Prometheus kendi kimliğini bulmaktan ziyade Alien üzerinden kendi kimliğini tanımlamaya çalışıyor. Yaptığı felsefe ve sorduğu sorularda ister isteme