“Ah bize de bir şans verilse” diye diye mahalle bakkalının önünde günlerini geçiren Salih ve Hakan abi-kardeş gibidirler. diye geçiyordu filmin sinopsisin'de fakat bana daha çok baba-oğul gibi geldiler. Film; sinopsisin de ki girişten de anlaşılacağı üzere hayatta yaptıklarımızdan çok ahkamlarımız üzerine kurulu ve yapmaktan ziyade hazırı tüketen zihniyetimizi de siyasi bir tabana oturtmaya çalışıyor. Kuşkusuz; Hakan'ı eyleme geçiren itki ise Salih'in kız arkadaşıyla olan münasebeti...Bu noktada Hakan'ın zihnindeki kusursuz Salih portresi'de ( Murat'la olan dialoglarında bile toz kondurmaması...) yerle bir oluyor. Filmin finalinde ki hesaplaşma ise yine bir ahkamla başlıyor ve bıçağın (fallusun), Hakan'ın eline geçmesiyle, abisinin (babasının) yerine mahallenin delikanlısı olarak yerini almasıyla sonuçlanıyor...
İçinden Filmler Geçiyor ...