Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bizim Büyük Çaresizliğimiz

Bizim buyuk caresizligimiz, Tatil Kitabi'nin ardindan Seyfi Teoman'in ikinci ve yeni filmi. Tatil kitabinda bir buyume hikayesine odaklanan yonetmen yeni filmiyle buyumek istememe hikayesine odaklanmis. Lise yillarindan beridir arkadas olan ve artik ayni evi paylasan orta yasli Ender ve Cetin'in hayatlarina trafik kazasinda anne-babasini kaybeden arkadaslari Fikret'in kardesi Nihal girer. Fikret'in Almanya'ya gitmesi gerektigi icinde Nihal'le ilgilenme gorevi Ender ve Cetin'e kalir. Ikilinin boyle bir sorumlulukla birlikte ebeveyn sorunlarina adim atmak zorunda kalmalari, Nihal'i yetiskin bir birey olarak topluma sunarken, ikili icin yuzlesmek ve tekrar duvara toslamak zorunda kaldiklari bir duruma donusuyor. Olaylar Nihal icin bir buyume hikayesine donusurken, Ender ve Cetin icinse buyumeme hikayesine donusuyor. Filmin ismi ise Ender ve Cetin'in bu ironik (buyutme-buyumeme) durumuna isaret ediyor. Yonetmenin soguk Ankara gorselleri,

İncir Reçeli

Incir receli ayni isme ve konuya sahip kisa bir filmin uzun metraj hali. Filmin konusu kisaca, hayatini skecler yazarak idame ettiren Metin'in surekli gittigi barda Duygu ile tanismasi ve bunun sonunda dogan askin imkansizligi uzerine kurulu bir yapim. Bu imkansizlik; Duygu'nun HIV pozitif olmasindan kaynakli. Yonetmenin bu noktada yapmasi gereken filmin ajitasyon dozajini azaltmak olmasi gerektigi halde tam zittini yaparak zaten arabesk uclarda gezen filmi ucurumdan asagiya birakmis. Filmin klise dozaji o kadar fazlaki film boyunca "Ben bu filmi, daha once gormustum" hissiyatindan bir turlu kurtulamiyorsunuz. Halbuki yonetmenin yarattigi bazi mizansenler ve cekimler oldukca guzel. Belki yan karakter filmi kurtarir hissiyatiyla daldiginiz yan karakterler ise size ikinci hezimeti yasatiyor ve ortaya ajitasyona bogulmus, aglak bir "kavusamayan sevgililer" filmi cikiyor. Bu yil Istanbul film festivali kapsaminda gosterilen ve bu ay itibariyle de vi

The Ward

Usta yonetmen John Carpenter'in uzun bir aradan sonra cektigi ilk uzun metrajli film. Yonetmen 1966 yilinda bir akil hastanesinde gecen teen slasher ile geri dondugu uzun metraj arenasinda eski performansindan oldukca uzak bir ise imza atmis. Fakat yonetmenin en son cektigi uzun metraj felaketlerinden siyrildiginin ve en azindan izlenebilir bir is ortaya koydugu bir film oldugunu da rahatlikla soyleyebiliriz. 1966 yilinda gecen film, ayni zamanda sanki 1966 yilinda cekilmis bir filmmis gibi duruyor. Yonetmenin bizleri koltuga civiledigi filmlerine donme sinyallerini vermesi serefine ....