Ana içeriğe atla

A Bigger Splash

Io Sono L’amore’dan sonra uzun bir ara veren Luca Guadagnino yeni filmi A Bigger Splash ile yine güzel bedenler, birbirinden nefis yemekler, büyüleyici manzaralar ve iç gıcıklayıcı kıyafetlerle haz dolu bir filme imza atmış.
Guadagnino ve Tilda Swinton’u tekrar bir araya getiren yapım Io Sono L’amore’a oranla daha az karakterli ve belli bir oranda da tek mekana hapsolmuş bir film.
Ses tellerindeki rahatsızlıktan ötürü Rockstar Marianna Lane sevgilisi Paul ile İtalya kıyılarında Pantelleria adasında lüks bir evde inzivaya çekilmiştir. Eskiden hem birlikte çalıştıkları hem de eski sevgilisi olan davetsiz misafir Harry ve O’nun kızının münzevi hayat süren çiftin evine sızmasıyla birlikte film gerilimli bir yola giriyor.
Yapılan flashbacklerden anladığımız kadarıyla karakterler arasında geçmişte yaşanan rekabetler, açık kalan hesaplar yeniden alevlenen arzularla birleşerek eğlencelik bir seyirlik olarak başlayan filmi dar alanda geçen bir burjuva gerilimine dönüştürüyor.
Aslında bu steril ortama kaçak yollardan girerek çiftin evini günlük ziyaret eden yılan üzerinden Harry’nin ziyareti de sembolik bir şekilde anlatılıyor. Yılan gün yüzüne çıktıkça iki kişi için dizayn edilmiş bu ortamdan yılanı defetme işi Paul’un ellerine kalıyor. Davetsiz bir şekilde ortaya çıkan Harry’de yılan gibi Paul tarafından etkisiz hale getirilerek sterilazasyon tekrar sağlanmış oluyor. Film boyunca varlıklarını sürekli duyduğumuz ama hiç görmediğimiz daha sonra filmin ortalarına doğru şöyle bir gözüken mültecilerin ise filmin sonuna doğru varlıkları tekrar vurgulanıyor. Bu sefer işlenen suçun faturasının (konformist hayatın devamını idame ettirmek için ) kesildiği günah keçisi olarak...
A Bigger Splash Ralph Fienes’in tutkulu oyunculuğuyla Harry rolünde devleşen, Tilda Swinton’un stilize gardrobuyla arz-ı endam ettiği bununla birlikte Luca Guadagnino’nun detay çekimleri, kışkırtıcı renk paletiyle haz, gerilim yüklü yer yer de politik olmayı başarabilen Io Sono L’amore kadar etkileyici bir film ...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

In Bruges

Giriş Martin McDonagh ’ın 2008 yapımı In Bruges filmi, kara mizah ve suç temalarını derinlemesine işleyen, görsel ve tematik olarak son derece zengin bir yapıt olarak öne çıkar. Film, iki tetikçi olan Ray ( Colin Farrell ) ve Ken’in ( Brendan Gleeson ) Londra’daki başarısız bir görev sonrasında patronları Harry ( Ralph Fiennes ) tarafından Belçika ’nın tarihi ve sakin şehri Brugge ’a gönderilmesiyle başlar. Görevleri, ortalık sakinleşene kadar şehirde turist gibi dolaşmak ve beladan uzak durmaktır. Ancak şehirde geçirdikleri süre, kişisel hesaplaşmalar ve içsel çatışmalarla dolu bir deneyime dönüşür. Trailer Ray, geçmişteki hatalarının vicdan azabıyla boğuşurken, Ken daha çok şehrin tarihi ve mimari güzelliklerine odaklanır. Brugge’un huzurlu atmosferi, karakterlerin içsel dünyalarıyla tezat oluşturur. Patronları Harry’den gelen beklenmedik bir telefonla olaylar dramatik ve duygusal bir yöne evrilir. Film, kara mizah yönüyle de dikkat çeker; özellikle Ken, Ray ve Harry kara...

Chocolat

Erkan: Yemek filmlerini, seçtiğimiz film için uygun bulduğumuz konseptteki bir mekânda konuşmaya devam ediyoruz. Sıradaki filmimiz Lasse Hallström imzalı 2000 yapımı Chocolat… Chocolat filmi için Samet ile konuştuk. Kendinden biraz bahsedebilir misin? Samet: Bir senesi mutfak, iki buçuk yılı satış olmak üzere lüks bir çikolata kafe zincirinde toplam üç buçuk yıl kadar çalıştım. Geçtiğimiz mayıs ayında çikolata üzerine uzmanlaşmak için istifa ettim. Önümüzdeki dönemde çikolata eğitimleri alacağım. Şimdilerde sipariş üzerine çikolata yapıyorum ve çevremdeki küçük ölçekli kafelerin çikolata menülerine yiyecek - içecek konusunda danışmanlık veriyorum. Erkan:  Filme geçmeden önce biraz mekândan bahsetmekte fayda var sanırım. Maia Chocolates 2015 yılında kurulmuş, el yapımı çikolatalar üreten, Çengelköy ve Koşuyolu olmak üzere iki şubesi bulunan bir yer.  Filmdeki çikolatacıyla aynı ismi taşıyor. Çikolata konusunda bol çeşit sunuyorlar ve tasarım, sunum konusunda oldukça z...

Sinners

  Kültürel Hegemonya:  Sinners                                           ·          Sinners*, ikiz kardeşler Elijah ve Elias’ın hikâyesini anlatıyor. Tanıdık bir zeminde yeni bir başlangıç yapmak isteyen ikili, Chicago ’nun yeraltı dünyasındaki eski hayatlarını geride bırakıp memleketleri Clarksdale, Mississippi ’ye dönerek bir bar açarlar. Bu süreçte, merkezinde Sammie ’nin olduğu, blues müziği ve vampir efsaneleri ile dolu bir hikâye ortaya çıkar. Ryan Coogler ’ın 2025 yapımı Sinners , yalnızca türler arası bir postmodern oyun değil; aynı zamanda tarihsel-politik bir eleştiri aracı. Southern Gothic atmosferi, vampir mitosu , blues’un büyüsü ve dönemsel dramayı harmanlayan film, hem tür sinemasına göz kırpıyor hem de derin bir toplumsal okuma alanı açıyor. Blues ve Kimlik Filmin kalbinde Sammie var. Eski bir blues şa...