Ana içeriğe atla

La vie d'Adèle

                                                

Tunus asıllı Fransız yönetmen Abdellatif Kechiche’in son filmi “La vie d'Adèle” iki kadının tutku dolu aşkına odaklanırken hayata yeni yeni tutunmaya çalışan bir ergeni yakın çekimden takip ediyor. Yılın en çok konuşulan filminin uzun süresi bitip jenerik akmaya başladığında ilk tepkim “ Biraz abartılmamış mı” oldu. Fakat sonrasında müzikleri eşliğinde film üstüne biraz düşünmeye başladıktan sonra ortaya tek handikabının uzun süresi olduğunu hala düşündüğüm iyi bir film izlediğim sonucuna vardım. Uzun süresi boyunca filmde izleyiciyi en çok meşgul eden mesele ise uzun “sevişme” sahnesiydi. Yönetmene sorulan soruların başında neden bir lezbiyen aşk hikâyesi çekmek istediğiyle ilgiliydi. Kechiche ise filmin eleştiri alanını belki de daraltmamak adına gayet politik bir cevapla “Bunun bir aşk filmi olduğunu, bedensel tutku ve onun sonuçlarıyla” ilgilendiğinden dem vurdu. Ve filme sürekli bu sahnenin bir erkek fantezisi olduğuna dair eleştiriler geldi. 





Kechiche’in her türlü ayrıntıyı atlamadan çektiği uzun süreli bu sevişme sahnesinin bir erkek fantezisi olarak okumak aslında oldukça acımasız bir eleştiri. Filmin başına Adele’in başarısız cinsel deneyimlerinden sonra Emma ile yaşadığı bu tutkulu birliktelik bir fanteziden ötesini barındırıyor. Bu tutkulu sahne erkek fantezisini barındırmayı bırakın O’nu tamamen dışlayan, iki tutku dolu kadının mahrem bir anını belgeliyor. 

İkilinin birbirini ilk gördüğü andan itibaren aralarında tam bir eşitlik hâkim ve bu sevişme sahnesi de bu eşitliğin Nirvana noktası diyebiliriz. Birbirini tamamlayan ve Adele ve Ella'nın hakim konumda hemen hemen eşit sürelerde seyreden bu sahneden sonra ilişkide yokuş aşağı yuvarlanmaya ve mevcut konjonktür içerisinde erimeye başlıyor. Daha üst sınıf bir aileden gelen Emma herhangi bir çekingenlik yaşamadan Adele’i ailesiyle tanıştırırken, Adele ise bu cesareti gösteremiyor. Adele’in filmin başındaki başına buyruk, her şeyi denemeye çalışan halleri yerini Emma’ya bağlı yaşayan bir karaktere dönüştürüyor. İlişki herhangi bir heteroseksüel ilişkide görebileceğimiz bir forma bürünüyor. Emma baskın ve dominant bir karakteri simgelerken Adele ise neredeyse evin hanımına dönüşüyor. Bu dönüşümde zaten ilişkinin sonunu getiriyor. Emma Adele’i bu haliyle beğenmez oluyor. Sürekli farklı şeyler yapması için dürtüklüyor. Adele ise Onunla mutlu olduğunu vurgulayarak ilişkinin sonunu hazırlıyor.

La vie d adèle Bolonez soslu makarna ile deniz ürünleri arasında bir hikâye iki karakter arasındaki sınıfsal farkı vurgulaması açısından ya da ikilinin farklı deneyimlere yaklaşımını göstermek açısından filmi renklendiren ufak bir ayrıntı. Bolonez soslu makarnasını yerken asi ve özgür Adele’in masmavi saçlarıyla Emma’yı ve deniz ürünlerini merak etmesi kaçınılmazdı. Özgürlüğüne bu denli düşkün asi bir karakterinde Emma’nın radarına girmemesi imkânsızdı. Kechiche’in sineması iki kadının tutku dolu ilişkilerine odaklanıp bir ilişkinin anatomisine ortaya çıkarırken sinemasını böylesine ufak ayrıntılarla da renklendiriyor. 

Sevişmek buralarda hala siyasal bir eylem olsa da içerisinde savrulup durduğu ataerkil bir kazan var. Belki de saman alevi gibi yanıp sönen bu tutkunun kaynağını harlayan alevde bu ataerkil zıtlıkta gizlidir.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

In Bruges

Giriş Martin McDonagh ’ın 2008 yapımı In Bruges filmi, kara mizah ve suç temalarını derinlemesine işleyen, görsel ve tematik olarak son derece zengin bir yapıt olarak öne çıkar. Film, iki tetikçi olan Ray ( Colin Farrell ) ve Ken’in ( Brendan Gleeson ) Londra’daki başarısız bir görev sonrasında patronları Harry ( Ralph Fiennes ) tarafından Belçika ’nın tarihi ve sakin şehri Brugge ’a gönderilmesiyle başlar. Görevleri, ortalık sakinleşene kadar şehirde turist gibi dolaşmak ve beladan uzak durmaktır. Ancak şehirde geçirdikleri süre, kişisel hesaplaşmalar ve içsel çatışmalarla dolu bir deneyime dönüşür. Trailer Ray, geçmişteki hatalarının vicdan azabıyla boğuşurken, Ken daha çok şehrin tarihi ve mimari güzelliklerine odaklanır. Brugge’un huzurlu atmosferi, karakterlerin içsel dünyalarıyla tezat oluşturur. Patronları Harry’den gelen beklenmedik bir telefonla olaylar dramatik ve duygusal bir yöne evrilir. Film, kara mizah yönüyle de dikkat çeker; özellikle Ken, Ray ve Harry kara...

Chocolat

Erkan: Yemek filmlerini, seçtiğimiz film için uygun bulduğumuz konseptteki bir mekânda konuşmaya devam ediyoruz. Sıradaki filmimiz Lasse Hallström imzalı 2000 yapımı Chocolat… Chocolat filmi için Samet ile konuştuk. Kendinden biraz bahsedebilir misin? Samet: Bir senesi mutfak, iki buçuk yılı satış olmak üzere lüks bir çikolata kafe zincirinde toplam üç buçuk yıl kadar çalıştım. Geçtiğimiz mayıs ayında çikolata üzerine uzmanlaşmak için istifa ettim. Önümüzdeki dönemde çikolata eğitimleri alacağım. Şimdilerde sipariş üzerine çikolata yapıyorum ve çevremdeki küçük ölçekli kafelerin çikolata menülerine yiyecek - içecek konusunda danışmanlık veriyorum. Erkan:  Filme geçmeden önce biraz mekândan bahsetmekte fayda var sanırım. Maia Chocolates 2015 yılında kurulmuş, el yapımı çikolatalar üreten, Çengelköy ve Koşuyolu olmak üzere iki şubesi bulunan bir yer.  Filmdeki çikolatacıyla aynı ismi taşıyor. Çikolata konusunda bol çeşit sunuyorlar ve tasarım, sunum konusunda oldukça z...

Sinners

  Kültürel Hegemonya:  Sinners                                           ·          Sinners*, ikiz kardeşler Elijah ve Elias’ın hikâyesini anlatıyor. Tanıdık bir zeminde yeni bir başlangıç yapmak isteyen ikili, Chicago ’nun yeraltı dünyasındaki eski hayatlarını geride bırakıp memleketleri Clarksdale, Mississippi ’ye dönerek bir bar açarlar. Bu süreçte, merkezinde Sammie ’nin olduğu, blues müziği ve vampir efsaneleri ile dolu bir hikâye ortaya çıkar. Ryan Coogler ’ın 2025 yapımı Sinners , yalnızca türler arası bir postmodern oyun değil; aynı zamanda tarihsel-politik bir eleştiri aracı. Southern Gothic atmosferi, vampir mitosu , blues’un büyüsü ve dönemsel dramayı harmanlayan film, hem tür sinemasına göz kırpıyor hem de derin bir toplumsal okuma alanı açıyor. Blues ve Kimlik Filmin kalbinde Sammie var. Eski bir blues şa...