Emin Alper'in bol ödüllü filmi Tepenin ardı nihayet vizyona girdi. İktidarı mikro düzeye indirgeyerek bir aile içerisindeki ilişkilerden yola çıkan yönetmen günümüz Türkiye'sine ait bir alegori kuruyor.
Tepenin Ardı Nusret'in iki oğlunu al
ıp dedelerinin çiftlğine hava değişikliği olsun diye götürmesiyle başlıyor. İki oğuldan Zafer askerlik dönüşü travmalar yaşarken, diğer oğul ise ergenliğin verdiği enerjiyle hareket eden bir gençtir. Dede Faik ise çiftliğin çevresinde gezinen tepenin ardındakilerden şikayetçidir. Nereden geldiği belli olmayan silah patlama sesleriyle çiftliktekilerin huzuru tamamen kaçmaya başlayacaktır.
Tepenin ardı iki aile üzerine kurulu Dede Faik ve O'nun yanında çalışan Mehmet. Aralarında mülk sahibi ve işçi gerilimini her daim hissettiğimiz birbirlerinden pek hazzetmeseler de birlikte yaşama mecburiyetindeler. Oldukça güzel bir doğa ortamında olduğunu iddia eden Nusret'in deyimiyle emekliliğin tadının çıkarıldığı bu yer Dede Faik için ise özel mülkün yani dede malının korunduğu ve yan gelip yatma yerinin olmadığı bir yer burası. Küçük oğul için erkekliğin ilk adımlarının öğrenildiği, Büyük oğul Zafer için ise askerlik dönüşü travmalarının ayyuka çıktığı yer burası. Bu sessiz, etrafı tepelerde çevrili mekanın gerilimi de bu noktada başlıyor aslında. Yani karakterlerin arasındaki hem gerilimden hem de böylesine sessiz sakin ve keyifli bir yerin her birinin çözülmesine neden olmasından. Zaten bu sessiz yer verimsiz bir toprak olarak çiziliyor. Kesilen hayvan başkasının malı ve onayı olmadan kesiliyor. Nehir'de balık tutmaya gidildiğinde hiçbir şey bulunmuyor. Nehir Zafer'in halüsinasyonlar gördüğü bir mekandan ötesine geçemiyor. Arda arda gelen silah patlama seslerinin tanımını yapan Dede Faik'in yörük takıntısı yavaş yavaş yaptıkları olaylarla yüzleşemeyen tüm gruba sirayet etmeye başlıyor. Tepenin ardındaki yörükler Dede Faik'in yani iktidarın diliyle düşman belleniyor.
Emin Alper ilk filmiyle usta işi bir filme imza atarken "öteki" kavramını farklı boyutlarıyla düşünmemize, şehit kültünün iktidarı oluşumlar içersinde ki gerekliliğine ve dağlarında yıllardır savaş süren bir ülkenin işin içinden nasıl çıkılmaz bir hale getirebileceğine dair bir alegori resmediyor.
Yorumlar