Son dönem Kore sinemasında izlediğimiz bir çok başarılı yapımda herkesin gözüne çarpan bir temadır "intikam". Bundan daha iyisi yapılamaz dediğimiz her filmden sonra yeni ve daha çarpıcı ve yaratıcı bir intikam öyküsü anlatma ve bizleri şaş
ırtma konusunda da oldukça başarılıdır. Böylesine obsesif bir şekilde İntikam öyküleri yaratan bir toplumu incelemek belki sosyolojik bir tez konusu olabilir ancak. Bu yüzden doğrudan Kim Ki Duk'un son filmi Pieta'ya göz atalım.
Öncelikle filmin afişine ve ismine kaynaklık eden Michelangelo'nun heykel çalışmasına göz atmakta fayda var. Pieta bilindiği üzere kucağında ölü İsa Mesih'i tutan Meryem Ana heykelidir. Pieta'nın film için taşıdığı anlamı ise Kim Ki Duk'un ustaca sentezlediği bir intikam ve acı çekme öyküsünde gizli.
Borcunu ödemeyenleri sakat bırakarak sigortadan alacaklarını tahsil ederek bu borcu kapatmalarını sağlayan bir adamın, gizemli bir kadının hayatına girmesiyle birlikte yarattığı tüm acıların kefaretini nasıl ödediğini anlatan bir film Pieta.
Film için kapitalizm alegorisi de demek yanlış olmaz sanırım. Hatırlarsak binanın tepesine çıkıp Gang-Do'nun ellerinde sakat kalmak yerine intihar etmeyi tercih eden adam şehrin kulelerle dolu olan yapılaşmasından dem vuruyordu. Aynı zamanda ana karakterimizde şimdiki elinizi verip kolunuzu kurtaramadığınız global aç gözlü şirket ve bankalara benzetmek pekala mümkün.
Son olarak film bildiğimiz Kim ki duk filmlerine oranla ise daha geveze bir yapım olmuş. Ve filmin sürpriz finalini ve yarattığı kapitalizm alegorisini düşünürsek, kapitalizmin Gang-Do gibi anne şefkatiyle çözülmesi ve kendi isteğiyle bir kefaret ödemeye razı olması mevcut durumu göz önünde bulundurursak pek mümkün gözükmüyor.
Öncelikle filmin afişine ve ismine kaynaklık eden Michelangelo'nun heykel çalışmasına göz atmakta fayda var. Pieta bilindiği üzere kucağında ölü İsa Mesih'i tutan Meryem Ana heykelidir. Pieta'nın film için taşıdığı anlamı ise Kim Ki Duk'un ustaca sentezlediği bir intikam ve acı çekme öyküsünde gizli.
Borcunu ödemeyenleri sakat bırakarak sigortadan alacaklarını tahsil ederek bu borcu kapatmalarını sağlayan bir adamın, gizemli bir kadının hayatına girmesiyle birlikte yarattığı tüm acıların kefaretini nasıl ödediğini anlatan bir film Pieta.
Film için kapitalizm alegorisi de demek yanlış olmaz sanırım. Hatırlarsak binanın tepesine çıkıp Gang-Do'nun ellerinde sakat kalmak yerine intihar etmeyi tercih eden adam şehrin kulelerle dolu olan yapılaşmasından dem vuruyordu. Aynı zamanda ana karakterimizde şimdiki elinizi verip kolunuzu kurtaramadığınız global aç gözlü şirket ve bankalara benzetmek pekala mümkün.
Son olarak film bildiğimiz Kim ki duk filmlerine oranla ise daha geveze bir yapım olmuş. Ve filmin sürpriz finalini ve yarattığı kapitalizm alegorisini düşünürsek, kapitalizmin Gang-Do gibi anne şefkatiyle çözülmesi ve kendi isteğiyle bir kefaret ödemeye razı olması mevcut durumu göz önünde bulundurursak pek mümkün gözükmüyor.
Yorumlar