Ana içeriğe atla

Celcius 232.8 Bölüm 5


Metroda bir taraftan ayakta durmaya çalışırken bir taraftan sırt çantasındaki sarı zarfa ulaşmaya çalışıyordu. Sırt çantasının bir hayli dip kısmında kalmış olmalıydı ki bir türlü ulaşamadı. Camdaki yansımasından zarfı almaya çalışırken ne kadar komik bir görüntü ortaya koyduğunu fark etti. Birazcık utanarak bu eyleminden vazgeçti.  Ofisine girdiğinde büyük bir sabırsızlıkla çantasına doğru hamle yapıp zarfı masasının üzerine bıraktı. Makasla zarfın ucuna bir kesik attığı sırada Fırat içeriye girdi. Fırat Telif Şirketinde beş yıldır çalışıyordu. Daha öncesinde Hakan gibi kendi güvenlik şirketini yönetiyordu.  Şirketlerinin başarısı onları şimdiki konumlarına kadar yükseltmişti. Fırat hafif telaşlı bir şekilde içeriye girmişti ve tek cümleyle Hakan’ın koltuktan fırlamasına neden oldu.

“CELCIUS 232.8©“  

Montunu giyip masasının üstündeki sarı zarfı çekmecesine bıraktığı gibi dışarıya fırladı. Fırat çoktan arabayı çalıştırmış Hakan’ı bekliyordu.

Son eylemini bundan birkaç ay Te©lif adlı post-rock müzik grubunun konseri sırasında gerçekleştirmişti örgüt. Konseri organize eden şirket aylar öncesinden konser alanını kategorilere ayırarak tüm biletleri satmıştı. Kategori  1 sahneye en yakın ve grubu rahatlıkla izleyen bölüm, kategori 2 sahneye biraz daha uzak kalan bölüm, kategori 3 ve 4 ise sahneye oldukça uzak ve sahneyi görmenin neredeyse imkânsız olduğu bölümlerdi.  Kategori 3 ve 4’e oldukça yüksek ücretler ödeyerek gelenler bu sürprizden habersizdi. Konser sırasında kategori 4’te bulunan CELCIUS 232.8© üyeleri kategori 3 ve 4’teki insanların tepkilerini yönlendirerek bir eyleme dönüştürdüler.  Kategori 1 ve 2 ‘yi hızlıca geçen kalabalık sahneyi işgal ederek dans etmeye ve eğlenmeye başladılar. Kategori 1 ve 2 şaşkınlıkla olan biteni izliyordu. Te©lif grubunun solisti Engin’de bu eğlenceye katıldığında ilk iki kategori bilet sahiplerinin şaşkınlığı bir kat daha artmıştı. Telif komiserlerinin olay yerine varması çok zaman almamıştı. Fakat CELCIUS 232.8© eylemini gerçekleştirmişti.  Komiserler olay yerine vardıklarında örgüt üyeleri çoktan gözden kaybolmuştu. Bu eylem ertesi gün “müşteri sözleşmesine” ek madde konmasına yol açmıştı.

“Güvenlik kameralarının yetersiz olduğu alanlarda müşterilerin güvenliği için cep telefonları, tablet, bilgisayar kameralarına bağlanarak çevre kontrolü yapmak “Güvenlik Şirketi” inisiyatifine verilmiştir.”

Te©lif grubu ise kişisel blogundan seyircilerle gerçekleştirdiği bu eşsiz performansı unutulmayacak bir anı olarak hatırlayacaklarını belirten bir mesaj atmıştı. Grubun menajeri ve yapım şirketiyle arasının açılmasına neden olan bu hareket uzunca bir süre gerilimi yüksek bir şekilde devam etmişti. Grup şimdilerde yeni albümünü çıkarmaya hazırlanırken olaylı konserden sonra ilk defa yeni konserini duyurmuştu. Organizasyon şirketi ve yapımcı şirketini karşısına alan Te©lif grubu yeni konserini on beş gün sonra ücretsiz olarak vermeye kararlıydı.  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Chocolat

Erkan: Yemek filmlerini, seçtiğimiz film için uygun bulduğumuz konseptteki bir mekânda konuşmaya devam ediyoruz. Sıradaki filmimiz Lasse Hallström imzalı 2000 yapımı Chocolat… Chocolat filmi için Samet ile konuştuk. Kendinden biraz bahsedebilir misin? Samet: Bir senesi mutfak, iki buçuk yılı satış olmak üzere lüks bir çikolata kafe zincirinde toplam üç buçuk yıl kadar çalıştım. Geçtiğimiz mayıs ayında çikolata üzerine uzmanlaşmak için istifa ettim. Önümüzdeki dönemde çikolata eğitimleri alacağım. Şimdilerde sipariş üzerine çikolata yapıyorum ve çevremdeki küçük ölçekli kafelerin çikolata menülerine yiyecek - içecek konusunda danışmanlık veriyorum. Erkan:  Filme geçmeden önce biraz mekândan bahsetmekte fayda var sanırım. Maia Chocolates 2015 yılında kurulmuş, el yapımı çikolatalar üreten, Çengelköy ve Koşuyolu olmak üzere iki şubesi bulunan bir yer.  Filmdeki çikolatacıyla aynı ismi taşıyor. Çikolata konusunda bol çeşit sunuyorlar ve tasarım, sunum konusunda oldukça z...

Argo - Operasyon:Argo

                                                    Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Ben Affleck'in yönetmenliği oyunculuğundan daha iyi. Filmin ritmine başından sonuna kadar hâkim, ayrıca gerilim yaratma konusunda oldukça başarılı. Şah'ın devrildiği İran devriminin en hararetli günlerinde göstericiler Tahran'da ki Amerikan büyükelçiliğine girip 52 Amerikalıyı rehin alırlar. Kaçmayı başaran altı kişi Kanada elçiliğine sığınır. CIA ajanı Tony Mendez ise 6 kişiyi kurtarmak için film ekibi kumpası hazırlayarak İran'a giriş yapar. Film, her ne kadar ara sıra Amerika'ya da dokundursa da beklenildiği üzere Amerikan milliyetçiliği yapmaktan ve oryantalist bakış açısı sergilemekten kendisini alıkoyamıyor. Filmi izlemeye başlamadan önce bu beklediğim bir faktördü. Bu yüzden filmin bu kısımlarını görmezden gelip geçen yılın yabancı dilde Oscar ödülü kazan...

Sus-mak

Mimikler tükenmiş... Kelimeler, harflere ihtiyaç duyan kelimeler ... "ünlüler" düşürmüş yüzlerini, ünsüzlere ses vermek istemez artık, "ünsüzler" kimlik bunalımında... Eller dikmiş önce göz kapaklarından gözleri; sonra birbirine bağlamış gögüste kendini sımsıkı, bir daha açılmamak üzere... Herkes bana aynı şeyi soruyor bu sıralar, ağız birliği etmişçesine... - Neden konuşmuyorsun? Ben ise; su bile içmiyorum artık, kapatıyorum ağzımı. Kurumaktan dolayı yapışıyor, mühürlüyorum dudakları. Birbirinin üzerine uzanmış iki sevgili gibi... Ve içime doğru haykırıyorum... - Susmamak için...