Ana içeriğe atla

True bLooD


Kariyerinde Amerikan rüyasını geren, American Beauty gibi oscarlı bir başyapıt ve "Six Feet Under" gibi mükemmel bir dizi bulunduran Alan Ball'un bu yeni bombasına kayıtsız kalmak imkansız tabiki. Küçük bir kasabada geçen True Blood, "Jace Everett - Bad Things" jeneriğiyle başlıyor. Ve dizinin kalitesi daha jeneriğiyle belli ediyor kendisini. Alan Ball'un diğer izlediğim yapıtlarında olduğu gibi Amerikan Yaşam tarzına taşlamalar mevcut bu dizide de, konu vampirler olunca ve vampirleri sosyal hayatın içine dahil edince film ırkçılık, demokrasi üzerine okumalara gayet açık oluyor. Amerikan iç savaşına katılmış bir vampir, zenciler, çeşitli yaratıklar,şeytanlar da...Uygun göstergeler olarak diziye hizmet ediyor. Demokrasi denen şeyin bireye değil de toplumsal hayatı düzenlemek için birey haklarına hizmet ettiğinin ve bunu birey üzerinden sorgulamanın da bu düzeni sekteye uğratacağını düşündürüyor dizi. Tabi bu kurallara boyun eğme, bu kuralları sorgulamamanın ve onu kayıtsız kabul etmeden geçmiyor. "Özgürlük insanın kendi koyduğu kurallara uymasıdır." O kuralların yapılandırılırken insanın merkeze kendi isteklerinin yanında toplumun isteklerini de koyması gerekiyor. Kendi isteklerinin diğer bireylerin haklarını zedelememesi gerekiyor. Ve insanın her bireyi eşit görmesi gerekiyor...Dizideki her karakterin özgürlükçü, eşitlikci ağızlarının yanında, baskın "ötekini" sindirmeye çalışma çabaları ve kendi haklarından bahsederken "ötekinin" haklarını hiçe saymaları da bu okumalara neden oluyor...

Koyulan kurallar insanları intikam almaya yönlendiriyorsa, medeniyetin ne anlamı var ki?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

In Bruges

Giriş Martin McDonagh ’ın 2008 yapımı In Bruges filmi, kara mizah ve suç temalarını derinlemesine işleyen, görsel ve tematik olarak son derece zengin bir yapıt olarak öne çıkar. Film, iki tetikçi olan Ray ( Colin Farrell ) ve Ken’in ( Brendan Gleeson ) Londra’daki başarısız bir görev sonrasında patronları Harry ( Ralph Fiennes ) tarafından Belçika ’nın tarihi ve sakin şehri Brugge ’a gönderilmesiyle başlar. Görevleri, ortalık sakinleşene kadar şehirde turist gibi dolaşmak ve beladan uzak durmaktır. Ancak şehirde geçirdikleri süre, kişisel hesaplaşmalar ve içsel çatışmalarla dolu bir deneyime dönüşür. Trailer Ray, geçmişteki hatalarının vicdan azabıyla boğuşurken, Ken daha çok şehrin tarihi ve mimari güzelliklerine odaklanır. Brugge’un huzurlu atmosferi, karakterlerin içsel dünyalarıyla tezat oluşturur. Patronları Harry’den gelen beklenmedik bir telefonla olaylar dramatik ve duygusal bir yöne evrilir. Film, kara mizah yönüyle de dikkat çeker; özellikle Ken, Ray ve Harry kara...

Chocolat

Erkan: Yemek filmlerini, seçtiğimiz film için uygun bulduğumuz konseptteki bir mekânda konuşmaya devam ediyoruz. Sıradaki filmimiz Lasse Hallström imzalı 2000 yapımı Chocolat… Chocolat filmi için Samet ile konuştuk. Kendinden biraz bahsedebilir misin? Samet: Bir senesi mutfak, iki buçuk yılı satış olmak üzere lüks bir çikolata kafe zincirinde toplam üç buçuk yıl kadar çalıştım. Geçtiğimiz mayıs ayında çikolata üzerine uzmanlaşmak için istifa ettim. Önümüzdeki dönemde çikolata eğitimleri alacağım. Şimdilerde sipariş üzerine çikolata yapıyorum ve çevremdeki küçük ölçekli kafelerin çikolata menülerine yiyecek - içecek konusunda danışmanlık veriyorum. Erkan:  Filme geçmeden önce biraz mekândan bahsetmekte fayda var sanırım. Maia Chocolates 2015 yılında kurulmuş, el yapımı çikolatalar üreten, Çengelköy ve Koşuyolu olmak üzere iki şubesi bulunan bir yer.  Filmdeki çikolatacıyla aynı ismi taşıyor. Çikolata konusunda bol çeşit sunuyorlar ve tasarım, sunum konusunda oldukça z...

Sinners

  Kültürel Hegemonya:  Sinners                                           ·          Sinners*, ikiz kardeşler Elijah ve Elias’ın hikâyesini anlatıyor. Tanıdık bir zeminde yeni bir başlangıç yapmak isteyen ikili, Chicago ’nun yeraltı dünyasındaki eski hayatlarını geride bırakıp memleketleri Clarksdale, Mississippi ’ye dönerek bir bar açarlar. Bu süreçte, merkezinde Sammie ’nin olduğu, blues müziği ve vampir efsaneleri ile dolu bir hikâye ortaya çıkar. Ryan Coogler ’ın 2025 yapımı Sinners , yalnızca türler arası bir postmodern oyun değil; aynı zamanda tarihsel-politik bir eleştiri aracı. Southern Gothic atmosferi, vampir mitosu , blues’un büyüsü ve dönemsel dramayı harmanlayan film, hem tür sinemasına göz kırpıyor hem de derin bir toplumsal okuma alanı açıyor. Blues ve Kimlik Filmin kalbinde Sammie var. Eski bir blues şa...