Kırmızı-yeşil kazaklı, bol şekerli, vıcık vıcık "mutlu aile" temalı yeni yıl filmlerini bir kenara bırakın. Bu sene Noel ağacının altına hediye değil, kırık bir diş ve iki yaralı ruh bırakan "The Baltimorons" var. Jay Duplass’ın yönetmen koltuğunda olduğu film; absürt komedi, yol hikayesi ve melankolik bir "iyileşme" öyküsünü aynı potada eritiyor.
Konu Ne?
Noel arifesinde Baltimore... Alkolü bırakmış ayık kalmaya çalışan, hayatı uçurumun kenarında yaşayan komedyen Cliff (Michael Strassner), dişini kırınca kendini şehrin tek açık dişçisi Didi’nin (Liz Larsen) koltuğunda bulur. Biri hayatın ciddiyetinden, diğeri ise kendi kaosundan kaçan bu ikili, Baltimore sokaklarında geçen tuhaf, plansız ve iyileştirici bir geceye yelken açar.
Neden İzlemeli?
1. Modern İnsanın En Savunmasız Anı: Dişçi Koltuğu Film, romantizmi mum ışığında değil, o korkutucu dişçi ışığının altında başlatıyor. Ağzınız açık, canınız yanarken ve konuşamazken maske takamazsınız. Didi ve Cliff’in ilişkisi de işte bu "en savunmasız" ve "filtresiz" yerden doğuyor. Bu samimiyet, filmin en büyük kozu.
2. "Doğru İnsan" Etkisi The Baltimorons, "sevgi her şeyi iyileştirir" yalanını söylemiyor. Bize **"doğru insanın doğru zamandaki teması"**nın gücünü gösteriyor.
Cliff: Nişanlısının onu sokmaya çalıştığı "güvenli, sigortalı, standart yaşam" kalıbında boğulurken, Didi’nin yanında saçmalama özgürlüğü buluyor.
Didi: Eski kocasının yeni hayatını kutladığı o kabus gibi partiye tek başına gitmek zorundayken, Cliff onun için bir "paratoner" oluyor. O gergin ortamın panzehiri, Cliff’in absürtlüğü oluyor.
3. Sonsuz İyileşme Yok, "Ağrı Kesici" Anlar Var Film bize sonsuza dek sürecek bir peri masalı vadetmiyor. İki karakter de birbirinin hayatında kalıcı bir çözümden ziyade, o gece için çok güçlü birer "ağrı kesici" oluyor. Biri bağımlılık sancısını, diğeri yalnızlık ağrısını o gecelik dindiriyor. Ve bazen hayatta kalmak için ihtiyacımız olan tek şey budur.
Karakter Karnesi
Didi (Dişçi): Dışarıdan buz gibi profesyonel, içeriden "kuralları yıkmaya" aç. Cliff onun için tehlikeli ama gerekli bir doz adrenalin.
Cliff (Komedyen): Komedisi bir kalkan. Kazıdıkça altından hüzünlü bir çocuk çıkıyor. Nişanlısının "proje" gibi düzeltmeye çalıştığı bu adam, Didi tarafından sadece "olduğu gibi" kabul ediliyor.
Son Söz
The Baltimorons, Baltimore sokaklarını bir turist gibi değil, bir gezgin gibi arşınlayan; hüznü mizahla, soğukluğu samimiyetle kıran şahane bir "indie" mücevheri. Kendinizi iyi hissetmek istiyorsunuz ama beyninizi de uyuşturmak istemiyorsanız, reçeteniz belli.



Yorumlar