Ana içeriğe atla

Don't Breathe

Only Lovers Left Alive ve hemen akabinde It Follows ile son dönemde beyazperdede sıkça karşılaştığımız ve korku filmleri için biçilmiş kaftan olabilecek tekinsiz bir şehir görünümündeki "Detroit" Don't Breathe ile bir kez daha karşımıza çıkıyor.
Evil Dead'in yeniden çevrimi ile son yılların en iyi çevrimlerinden bir tanesine imza atan Fede Alvarez Don't Breathe ile beklenti içerisindeki korku severlerin bu taleplerini de karşılayacak bir işe imza atmış gözüküyor.
Film üçlü bir hırsızlık çetesinin büyük bir vurgun için kör bir Irak savaşı gazisinin evini hedef almaları ve kolay gibi gözüken işlerinin tersine işleyerek gerilimli bir hal almasını konu alıyor.
Evil Dead'de "gore" konusunda elini korkak alıştırmayan Alvarez bu sefer gerilim odaklı bir işe imza atıyor. Keza gerilimin dozunu bir buçuk saatlik sürede oldukça orantılı ve yerinde kullanıyor. Çete üyelerinin ve izleyicinin Irak gazisi gibi kör bırakıldığı "karartma" sahnesi ise yönetmenin gerilim yaratmada zirve anlarından bir tanesi.
Fede Alvarez türle oynamayı, türleri sentezlemeyi ve tabiki türe yenilik getirmeyi seven ve bunları şimdiye kadar yaptığı iki filmindede ölçülü bir şekilde yapabilen bir isim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Chocolat

Erkan: Yemek filmlerini, seçtiğimiz film için uygun bulduğumuz konseptteki bir mekânda konuşmaya devam ediyoruz. Sıradaki filmimiz Lasse Hallström imzalı 2000 yapımı Chocolat… Chocolat filmi için Samet ile konuştuk. Kendinden biraz bahsedebilir misin? Samet: Bir senesi mutfak, iki buçuk yılı satış olmak üzere lüks bir çikolata kafe zincirinde toplam üç buçuk yıl kadar çalıştım. Geçtiğimiz mayıs ayında çikolata üzerine uzmanlaşmak için istifa ettim. Önümüzdeki dönemde çikolata eğitimleri alacağım. Şimdilerde sipariş üzerine çikolata yapıyorum ve çevremdeki küçük ölçekli kafelerin çikolata menülerine yiyecek - içecek konusunda danışmanlık veriyorum. Erkan:  Filme geçmeden önce biraz mekândan bahsetmekte fayda var sanırım. Maia Chocolates 2015 yılında kurulmuş, el yapımı çikolatalar üreten, Çengelköy ve Koşuyolu olmak üzere iki şubesi bulunan bir yer.  Filmdeki çikolatacıyla aynı ismi taşıyor. Çikolata konusunda bol çeşit sunuyorlar ve tasarım, sunum konusunda oldukça z...

Argo - Operasyon:Argo

                                                    Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Ben Affleck'in yönetmenliği oyunculuğundan daha iyi. Filmin ritmine başından sonuna kadar hâkim, ayrıca gerilim yaratma konusunda oldukça başarılı. Şah'ın devrildiği İran devriminin en hararetli günlerinde göstericiler Tahran'da ki Amerikan büyükelçiliğine girip 52 Amerikalıyı rehin alırlar. Kaçmayı başaran altı kişi Kanada elçiliğine sığınır. CIA ajanı Tony Mendez ise 6 kişiyi kurtarmak için film ekibi kumpası hazırlayarak İran'a giriş yapar. Film, her ne kadar ara sıra Amerika'ya da dokundursa da beklenildiği üzere Amerikan milliyetçiliği yapmaktan ve oryantalist bakış açısı sergilemekten kendisini alıkoyamıyor. Filmi izlemeye başlamadan önce bu beklediğim bir faktördü. Bu yüzden filmin bu kısımlarını görmezden gelip geçen yılın yabancı dilde Oscar ödülü kazan...

Sus-mak

Mimikler tükenmiş... Kelimeler, harflere ihtiyaç duyan kelimeler ... "ünlüler" düşürmüş yüzlerini, ünsüzlere ses vermek istemez artık, "ünsüzler" kimlik bunalımında... Eller dikmiş önce göz kapaklarından gözleri; sonra birbirine bağlamış gögüste kendini sımsıkı, bir daha açılmamak üzere... Herkes bana aynı şeyi soruyor bu sıralar, ağız birliği etmişçesine... - Neden konuşmuyorsun? Ben ise; su bile içmiyorum artık, kapatıyorum ağzımı. Kurumaktan dolayı yapışıyor, mühürlüyorum dudakları. Birbirinin üzerine uzanmış iki sevgili gibi... Ve içime doğru haykırıyorum... - Susmamak için...