Yönetmenliğini ve senaristliğini Chandler
Tuttle’ın yaptığı 2081, Kurt Vonnegut’un Harrison Bergeron adlı kısa
hikâyesinden uyarlanmıştır. Film, totaliter bir hükümetin mutlak eşitliğin her
bireye eşit olarak dağılımını sağlamak amacıyla aldığı aşırı önlemlerden kurulu
bir evrende geçiyor. Çizilen bu distopik
evren eşitlik kavramını farklı bir noktadan irdelemeye çalışırken, totaliter
rejimlerin getirmeye çalıştıkları şeyin adı “eşitlik” bile olsa bu kavramları nasıl dezenformasyona
uğrattığını resmediyor.
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar