Ana içeriğe atla

Aşk Üzerine; 10 Şarkı, 10 Alıntı, 10 Film,



10 – Lenny Kravitz "I Belong To You"


Alıntı;
"Öyleyse onu seviyorsun," dedi, "Ondan korkuyorsun, çünkü o senden güçlü; ondan nefret ediyorsun, çünkü ondan korkuyorsun: Onu seviyorsun, çünkü onu kendi iraden altına alamıyorsun, ona hükmedemiyorsun. Sadece hükmedilemeyenler sevilebilirler." Yevgeny Zamyatin

Film: Lost Highway (1997)

9 - Nick Cave,Kylie Minogue - Where the wild roses grow

Alıntı;
Kendi kendime sordum: 'Tüm hüzünlü temalar arasında, insanların evrensel kavrayışına göre en hüzünlü olan hangisidir?' belirgin yanıt 'ölüm' oldu. 'ne zaman?' diye sordum, 'Tüm temaların bu en hüzünlüsü en şiirsel hale gelir?' Daha önce oldukça ayrıntılı bir biçimde açıklamış olduğum gibi, burada da yanıt açıkça ortadadır. 'Güzellikle en yakın biçimde birleştiği zaman.' Şu halde, güzel bir kadının ölümü tartışılmaz bir biçimde dünyanın en şiirsel konusudur." Edgar Allan Poe

Film: Vertigo (1958)

8 - The Smashing Pumpkins - Ava Adore

Alıntı;
Neden mi sevdim seni? 
Çünkü daha imkânsız bir ihtimal yoktu. Chuck Palahniuk

Film: The Crying Game (1992)

7 - Placebo – Protege Moi

Alıntı;

"Bir insana âşık olmak; onu kalabalığın içinden çekip çıkarmak, çokluğun içinde tek kılmak ve sonra aynı hızla o teklik içindeki çokluğu keşfetmektir." Gilles Deleuze

Film: Weekend (2011)

6 – Jack White – Love is Blindless

Alıntı;
Bir kadınla sevişmek ve bir kadınla uyumak iki ayrı tutkudur, sadece farklı değil aynı zamanda da zıt tutukular. Aşk çiftleşme arzusunda (sonsuz sayıda kadına kadar uzanabilecek bir tutku) duyurmaz kendini, uykuyu paylaşma arzusunda duyurur (tek bir kadınla sınırlı olan bir arzu) Milan Kundera

Film: Moulin Rouge! (2001)

5 - Tom Waits – Green Grass

Alıntı;
" Demek çiçek gönderdiler sana? Üzüldüm. Odanda duruyor, öyle mi? Dediğim gibi; odandaki dolap olsaydım, güpegündüz, birdenbire çıkıverirdim odandan... O çiçekler soluncaya değin dışarıda dururdum hiç değilse..." Kafka

Film: Amour (2012)

4- Jane Birkin et Serge Gainsbourg - Je T'aime,...Moi Non Plus

Alıntı;
"İnsan kendini bir kadına duyduğu aşk yüzünden öldürmez. Aşk -her turlu aşk- bizi tüm çıplaklığımız, sefilliğimiz, düşkünlüğümüz ve hiçliğimizle açığa vurduğu için öldürür." Cesare Pavese

Film: Ultimo tango a Parigi (1972)

3- Elvis Costello – I want you

Alıntı;
“ Sevdiğimiz varlığı görmeye çalışırız oysa görmemeye çalışmamız gerekir çünkü sadece unutmak arzuyu yok edebilir. Bir insanla aranızdaki bağlar sadece zihninizde mevcuttur ve ancak hafıza zayıflarsa bu bağları gevşetir." Proust

Film: Eternal Sunshine of the Spotless Mind (2004)

2 - Morrissey & Nancy Sinatra - Let Me Kiss You

Alıntı;
Aşk; iki insanın bilinçlerini birleştirme çabasıdır. Boşuna bir çaba, çünkü insan kendi bilincine mahkûmdur. Jean-Paul Sartre

Film; Fa yeung nin wa (2000)

1-The Cure – Lovesong

Alıntı;
Odasında, yatağının üstünde kucaklaştık. Onun uyku tulumunun içinde, yağmuru dinlerken öpüştük, sonra şundan bundan konuştuk, her şeyden, dünyanın oluşumundan tut da, rafadan yumurtanın nasıl pişirileceğine değin. Haruki Murakami

Film: Noruwei no mori (2010)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

East Hastings

Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…

Blade Runner - 2049

Blade Runner 2049 orjinal filmin cyberpunk atmosferini post apokaliptik bir setle geliştirerek insanoğlunun yine tanrı, kimlik ve hafıza gibi sorularının peşinden koşturmuş. Denis Villeneuve temalarıyla ten uyumu yakalayan Blade Runner 2049 aynı zamanda monoton bulduğum Villeneuve'ün sinema diline ise dinamizm kazandırmış.

Ghost in the Shell

Son yıllarda sinema salonlarında siber punk hayranlarını heyecanlandıran bir hayalet dolanıyor. Blade Runner ve Ghost in The Shell gibi filmlerin yeniden çekiliyor olması büyük büyük bir heyecan dalgası yaratırken bir taraftanda sevenleri tarafından endişeli bir bekleyiş başlatmıştı. Konu bir bilim kurgu başyapıtı olunca bu endişelerin haklılık payını görmezden gelmek saçma olur. Keza Mamoru Oshii 1995 tarihli orjinal ismiyle Kôkaku Kidôtai ile ortaya bir başyapıt koymasını n yanı sıra peşi sıra sinema tarihini derinden sarsacak; The Matrix, Dark City gibi başyapıtlarında doğuşuna vesile olmuştu. Böylesi neredeyse kusursuz bir üründen yine kusursuz bir şey ortaya çıkarmak oldukça ağır bir yük. Bu ağır yükün altına ise Rupert Sanders girmiş. (Denis Villeneuve'un de Blade Runner için işi çok zor.) Orjinal animenin en önemli özelliği siber dünya, kimlik, ve cyborg'ların varoluşlarını anlamlandırma çabası üzerine oldukça yoğun ve takip edilmesi güç diyaloglardan oluşmas