Ana içeriğe atla

Looper

Amerikan bağımsız sinemasının parlayan yıldızlarından Rian Johnson yeni filmi Looper ile yine kendisinden beklenecek şekilde bir çok türü birbiri içerisinde harmanlayarak ortaya kalburüstü bir yapım koyuyor. 

Kendi başına zaten algılaması oldukça güç olabilecek Zaman yolculuğu temasını birde western ve gangster, kara film gibi türlerle karıştırıp önümüze sunan Johnson tam bir çorba ihtimali olabilecek bir yapımın üzerinden başarıyla kalkmış.

Gelecek bir zamanda zaman yolculuğunun mümkün olduğu fakat aynı zamanda mafyanın olduğu bir dönemdeyiz. Bu teknolojiyi elinde tutanlar kurtulmak istedikleri insanları takip sisteminin olduğu bu dönemde öldüremedikleri için otuz yıl öncesine yollayıp tetikçi adı verilen suikastçıları kullanıyorlar. Tetikçilerden biri olan Joe için 2042'de hayatı gayet yolunda gitmektedir fakat arkadaşını ele vermesinin ardından karşısına öldürmesi için 2072'den gelen yaşlı Joe çıkınca işler tamaman sarpa saracaktır.

Film ilk yarısı itibariyle oldukça karanlık bir atmosfer sunuyor. Özellikle Joe'nin yaşlı halinin gelmesiyle birlikte oldukça gerilimli bir hikayeye dönüşüyor. Film sunduğu distopik evrenini bilim kurgu türünün bir çok filmine yaptığı gönderme ile destekliyor. Joe'nin kravatı Blade Runner'dan, gelecekteki mafya üyeleri Dark City'den fırlamış gibi duruyorlar. Zaten bu durum öyle bir hal almaya başlıyor ki filmi bırakıp göndermeleri yakalamaya çalışıyorsunuz. Yönetmen göndermelerde bilim kurgudan tutunda western'lere kadar geniş bir skaladan faydalanıyor.

İkinci yarıda Joe'lar arasındaki gerilimin dozajı artarken telekinetik yetenekleri olan çocuk ve annesinin de olaya dahil olmasıyla sürpriz ve bir o kadar da etkili finalini gerçekleştiriyor.

Kısacası Looper son zamanlarda izlediğimiz bir çok kötü zaman yolculuğu filminin düştüğü hatalara düşmüyor. Saçma sapan bir aksiyon filmi olmak yerine birçok bilim kurgu klasiğinde gezinerek kendi hikayesini anlatma yolunu tercih ediyor. Looper türe yaptığı göndermelerin yanında türe getirdiği yeniliklerle de anılacak bir bilim kurgu klasiği olacağa benziyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

In Bruges

Giriş Martin McDonagh ’ın 2008 yapımı In Bruges filmi, kara mizah ve suç temalarını derinlemesine işleyen, görsel ve tematik olarak son derece zengin bir yapıt olarak öne çıkar. Film, iki tetikçi olan Ray ( Colin Farrell ) ve Ken’in ( Brendan Gleeson ) Londra’daki başarısız bir görev sonrasında patronları Harry ( Ralph Fiennes ) tarafından Belçika ’nın tarihi ve sakin şehri Brugge ’a gönderilmesiyle başlar. Görevleri, ortalık sakinleşene kadar şehirde turist gibi dolaşmak ve beladan uzak durmaktır. Ancak şehirde geçirdikleri süre, kişisel hesaplaşmalar ve içsel çatışmalarla dolu bir deneyime dönüşür. Trailer Ray, geçmişteki hatalarının vicdan azabıyla boğuşurken, Ken daha çok şehrin tarihi ve mimari güzelliklerine odaklanır. Brugge’un huzurlu atmosferi, karakterlerin içsel dünyalarıyla tezat oluşturur. Patronları Harry’den gelen beklenmedik bir telefonla olaylar dramatik ve duygusal bir yöne evrilir. Film, kara mizah yönüyle de dikkat çeker; özellikle Ken, Ray ve Harry kara...

Chocolat

Erkan: Yemek filmlerini, seçtiğimiz film için uygun bulduğumuz konseptteki bir mekânda konuşmaya devam ediyoruz. Sıradaki filmimiz Lasse Hallström imzalı 2000 yapımı Chocolat… Chocolat filmi için Samet ile konuştuk. Kendinden biraz bahsedebilir misin? Samet: Bir senesi mutfak, iki buçuk yılı satış olmak üzere lüks bir çikolata kafe zincirinde toplam üç buçuk yıl kadar çalıştım. Geçtiğimiz mayıs ayında çikolata üzerine uzmanlaşmak için istifa ettim. Önümüzdeki dönemde çikolata eğitimleri alacağım. Şimdilerde sipariş üzerine çikolata yapıyorum ve çevremdeki küçük ölçekli kafelerin çikolata menülerine yiyecek - içecek konusunda danışmanlık veriyorum. Erkan:  Filme geçmeden önce biraz mekândan bahsetmekte fayda var sanırım. Maia Chocolates 2015 yılında kurulmuş, el yapımı çikolatalar üreten, Çengelköy ve Koşuyolu olmak üzere iki şubesi bulunan bir yer.  Filmdeki çikolatacıyla aynı ismi taşıyor. Çikolata konusunda bol çeşit sunuyorlar ve tasarım, sunum konusunda oldukça z...

Sinners

  Kültürel Hegemonya:  Sinners                                           ·          Sinners*, ikiz kardeşler Elijah ve Elias’ın hikâyesini anlatıyor. Tanıdık bir zeminde yeni bir başlangıç yapmak isteyen ikili, Chicago ’nun yeraltı dünyasındaki eski hayatlarını geride bırakıp memleketleri Clarksdale, Mississippi ’ye dönerek bir bar açarlar. Bu süreçte, merkezinde Sammie ’nin olduğu, blues müziği ve vampir efsaneleri ile dolu bir hikâye ortaya çıkar. Ryan Coogler ’ın 2025 yapımı Sinners , yalnızca türler arası bir postmodern oyun değil; aynı zamanda tarihsel-politik bir eleştiri aracı. Southern Gothic atmosferi, vampir mitosu , blues’un büyüsü ve dönemsel dramayı harmanlayan film, hem tür sinemasına göz kırpıyor hem de derin bir toplumsal okuma alanı açıyor. Blues ve Kimlik Filmin kalbinde Sammie var. Eski bir blues şa...