Ana içeriğe atla

Lawless

2005 yılının en güzel sürprizlerinden bir tanesi Nick Cave'in senaryo yazarlığını yaptığı ve arkadaşı John Hillcoat'un yönetmenliği yaptığı The Proposition idi. Aradan geçen yedi sene sonrasında ikili bu sefer Amerika'da içki yasağı yıllarında geçen bir gangster filmine imza atıyor. 

Moonshine adlı bir köyde ev yapımı içki satarak para kazanan Bondurant kardeşlerin gerçek olaylardan uyarlanmış hikayesini izliyoruz. Devlet görevlilerinin bu kazançlı işten kendi paylarına düşeni istemeleriyle birlikte ise olaylar çığrından çıkmaya başlıyor. 

Tipik bir gangster hikayesi diyebileceğimiz filmde hikayeden çok Nick Cave ve John Hillcoat'ın neler yapacağı merak uyandırıyordu. The Proposition birliktelikleriyle ikili basit bir western hikayesini bizlere oldukça karanlık bir şekilde sunmuşlardı. Suç ve adalet üzerine çok yönlü bir söylemi vardı ve filmin başından itibaren o karanlık atmosferi Nick Cave'in yaptığı müziklerle birlikte izleyicinin üstüne karabasan gibi çöküyordu.

Lawless The Proposition kadar iyi bir film değil hatta filmin The Proposition ile benzerlik kurulabilecek tek ortak noktası iki filmin de üç kardeşin öyküsünü anlatması. Lawless türe dair tüm klişeleri kullanırken (sorumsuz küçük kardeş, sevilen bir üyenin ölümü vs...) oldukça tahmin edilebilir bir konsepti takip ediyor. Filmde tek göze batan nüans ise yine The Proposition'da oldukça iyi bir performans sergileyen Guy Pearce'in Lawless'da bu performansını tekrarlaması hem de bu sefer kötü adam kontenjanından.

Nick Cave'in isminin bile bir projede geçiyor olması biz hayranlarını heyecanlandırmaya yeterde artar bile. Daha önce yaptığı müziğin kalitesine yaklaşır bir film ortaya koymuşken (The Proposition) bu heyecanımız her yeni yaptığı işle tekrarlanır. Lawless izlemeden önce heyecan dalgası yaratan fakat izlendiğinde beklentilerinizin altında kalabilecek, yinede türü sevenlerin eğlenebileceği bir film olmuş.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

In Bruges

Giriş Martin McDonagh ’ın 2008 yapımı In Bruges filmi, kara mizah ve suç temalarını derinlemesine işleyen, görsel ve tematik olarak son derece zengin bir yapıt olarak öne çıkar. Film, iki tetikçi olan Ray ( Colin Farrell ) ve Ken’in ( Brendan Gleeson ) Londra’daki başarısız bir görev sonrasında patronları Harry ( Ralph Fiennes ) tarafından Belçika ’nın tarihi ve sakin şehri Brugge ’a gönderilmesiyle başlar. Görevleri, ortalık sakinleşene kadar şehirde turist gibi dolaşmak ve beladan uzak durmaktır. Ancak şehirde geçirdikleri süre, kişisel hesaplaşmalar ve içsel çatışmalarla dolu bir deneyime dönüşür. Trailer Ray, geçmişteki hatalarının vicdan azabıyla boğuşurken, Ken daha çok şehrin tarihi ve mimari güzelliklerine odaklanır. Brugge’un huzurlu atmosferi, karakterlerin içsel dünyalarıyla tezat oluşturur. Patronları Harry’den gelen beklenmedik bir telefonla olaylar dramatik ve duygusal bir yöne evrilir. Film, kara mizah yönüyle de dikkat çeker; özellikle Ken, Ray ve Harry kara...

Chocolat

Erkan: Yemek filmlerini, seçtiğimiz film için uygun bulduğumuz konseptteki bir mekânda konuşmaya devam ediyoruz. Sıradaki filmimiz Lasse Hallström imzalı 2000 yapımı Chocolat… Chocolat filmi için Samet ile konuştuk. Kendinden biraz bahsedebilir misin? Samet: Bir senesi mutfak, iki buçuk yılı satış olmak üzere lüks bir çikolata kafe zincirinde toplam üç buçuk yıl kadar çalıştım. Geçtiğimiz mayıs ayında çikolata üzerine uzmanlaşmak için istifa ettim. Önümüzdeki dönemde çikolata eğitimleri alacağım. Şimdilerde sipariş üzerine çikolata yapıyorum ve çevremdeki küçük ölçekli kafelerin çikolata menülerine yiyecek - içecek konusunda danışmanlık veriyorum. Erkan:  Filme geçmeden önce biraz mekândan bahsetmekte fayda var sanırım. Maia Chocolates 2015 yılında kurulmuş, el yapımı çikolatalar üreten, Çengelköy ve Koşuyolu olmak üzere iki şubesi bulunan bir yer.  Filmdeki çikolatacıyla aynı ismi taşıyor. Çikolata konusunda bol çeşit sunuyorlar ve tasarım, sunum konusunda oldukça z...

Sinners

  Kültürel Hegemonya:  Sinners                                           ·          Sinners*, ikiz kardeşler Elijah ve Elias’ın hikâyesini anlatıyor. Tanıdık bir zeminde yeni bir başlangıç yapmak isteyen ikili, Chicago ’nun yeraltı dünyasındaki eski hayatlarını geride bırakıp memleketleri Clarksdale, Mississippi ’ye dönerek bir bar açarlar. Bu süreçte, merkezinde Sammie ’nin olduğu, blues müziği ve vampir efsaneleri ile dolu bir hikâye ortaya çıkar. Ryan Coogler ’ın 2025 yapımı Sinners , yalnızca türler arası bir postmodern oyun değil; aynı zamanda tarihsel-politik bir eleştiri aracı. Southern Gothic atmosferi, vampir mitosu , blues’un büyüsü ve dönemsel dramayı harmanlayan film, hem tür sinemasına göz kırpıyor hem de derin bir toplumsal okuma alanı açıyor. Blues ve Kimlik Filmin kalbinde Sammie var. Eski bir blues şa...