Ana içeriğe atla

Falling Skies



Falling Skies 2. sezon finalini yaparak, hiçte merak etmediğimiz bir şekilde 3. sezona doğru yelken açtı. Bilim kurgu yokluğumuza derman olamayan, kendi sorduğu soruları derinlemesine analiz edemeyip eline yüzüne bulaştıran Spielberg'ün pro
düktörlüğünü fazlasıyla hissettiren yapımın bu kadar kötü olup hala devam edebilmesi bende de saplantı haline dönüştü. Spielberg temalarının havada uçuştuğu tüm baba figürlerinin tasfiye edilerek idealize Tom Mason karakterinin tesis edildiği dizide 3. sezonun bu temalar üzerinden ilerlemeyeceğini düşünmek fazlasıyla iyimser bir tespit olur sanırım. Umarım 3. sezon halihazırda bu temalarla zaten işleyeceği aşikarken bir dizi karşıtlıklar zinciri kurarak en azından Tom Mason'la çatışacak karakterler oluşturur. Tabi idealize bir karakter yani her anında en doğru kararı veren bir karakter varken yani karakter neredeyse kusursuzken bunu sorgulamanın anlamsızlığını düşünebiliriz. Fakat işte tam da bu yüzden bu sorun sorgulanmalıdır. Çünkü bize sunulan idealize Tom Mason karakterinin sınırlarını, muhalif bir bakışa karşı duruşunu görmemiz açısından oldukça önemli, dizide kısmen bunu yapmaya çalışan Yüzbaşı ve Pope'un bunu biraz daha sık yapması ve hatta daha ileri düzeye taşıyacakta ekstra bir karaktere dizide ihtiyaç var. En azından idealize edilmiş Tom Mason karakterinin paternal görevlerini yerine getirirken verdiği doğru-yanlış kararları ve seyrini görmemiz açısından buna fazlasıyla ihtiyacımız var.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

In Bruges

Giriş Martin McDonagh ’ın 2008 yapımı In Bruges filmi, kara mizah ve suç temalarını derinlemesine işleyen, görsel ve tematik olarak son derece zengin bir yapıt olarak öne çıkar. Film, iki tetikçi olan Ray ( Colin Farrell ) ve Ken’in ( Brendan Gleeson ) Londra’daki başarısız bir görev sonrasında patronları Harry ( Ralph Fiennes ) tarafından Belçika ’nın tarihi ve sakin şehri Brugge ’a gönderilmesiyle başlar. Görevleri, ortalık sakinleşene kadar şehirde turist gibi dolaşmak ve beladan uzak durmaktır. Ancak şehirde geçirdikleri süre, kişisel hesaplaşmalar ve içsel çatışmalarla dolu bir deneyime dönüşür. Trailer Ray, geçmişteki hatalarının vicdan azabıyla boğuşurken, Ken daha çok şehrin tarihi ve mimari güzelliklerine odaklanır. Brugge’un huzurlu atmosferi, karakterlerin içsel dünyalarıyla tezat oluşturur. Patronları Harry’den gelen beklenmedik bir telefonla olaylar dramatik ve duygusal bir yöne evrilir. Film, kara mizah yönüyle de dikkat çeker; özellikle Ken, Ray ve Harry kara...

Sinners

  Kültürel Hegemonya:  Sinners                                           ·          Sinners*, ikiz kardeşler Elijah ve Elias’ın hikâyesini anlatıyor. Tanıdık bir zeminde yeni bir başlangıç yapmak isteyen ikili, Chicago ’nun yeraltı dünyasındaki eski hayatlarını geride bırakıp memleketleri Clarksdale, Mississippi ’ye dönerek bir bar açarlar. Bu süreçte, merkezinde Sammie ’nin olduğu, blues müziği ve vampir efsaneleri ile dolu bir hikâye ortaya çıkar. Ryan Coogler ’ın 2025 yapımı Sinners , yalnızca türler arası bir postmodern oyun değil; aynı zamanda tarihsel-politik bir eleştiri aracı. Southern Gothic atmosferi, vampir mitosu , blues’un büyüsü ve dönemsel dramayı harmanlayan film, hem tür sinemasına göz kırpıyor hem de derin bir toplumsal okuma alanı açıyor. Blues ve Kimlik Filmin kalbinde Sammie var. Eski bir blues şa...

Le Otto Montagne - The Eight Mountains - 2022

The Eight Mountains: Doğanın Mabedi, Babalığın Ağıdı Giriş: Filmin Konusu The Eight Mountains , iki çocukluk arkadaşı Pietro ve Bruno’nun hikâyesini anlatıyor. Pietro şehirde büyüyen, modern yaşamın içinde kaybolmuş bir gençtir; Bruno ise dağlarla çevrili bir köyde, doğayla bütünleşmiş bir hayat sürmektedir. Film, onların yıllar süren dostluğunu, babalarıyla olan karmaşık ilişkilerini ve doğayla kurdukları bağı izler. Zamanla bu dostluk, eksik baba figürleri ve doğayla mücadele üzerinden modern insanın varoluşsal sınavına dönüşür. Doğa: Nostalji mi, Mücadele mi? Film, doğayı iki farklı biçimde konumlandırır. Pietro için doğa bir nostalji alanıdır : şehirde yaşayan, içsel boşluğunu doldurmaya çalışan modern bireyin özlem mekânı. Dağ, onun için geçmişin saf anılarına açılan bir kapıdır. Bruno içinse doğa bir mücadele alanıdır . O, doğanın içinde yaşar, onun kurallarına göre hayatta kalır. Pietro doğayı izler; Bruno yaşar. Bu fark, modern insanın doğayla kurduğu mesa...