Ana içeriğe atla

Hunger Games

Gary Ross'un "Pleasantville" ile ağzımıza bir parmak bal çalıp kariyerine ara vermesinin üzerinden oldukça uzun bir zaman dilimi geçti. Yönetmen bu uzun aranın ardından Harry Potter, Twilight gibi bir seri olan Hunger Games'in yönetmenlik koltuğuna geçiyor. Yakın bir gelecekte distopik ve 12 eyalete bölünmüş bir evrende geçen Hunger Games 1984'ten Battle Royale'e kadar çok geniş bir külliyattan besleniyor. Hunger Games adı altında; her eyaletten bir kız, bir de erkek yarışmacının katıldığı geriye sadece bir kişinin kalacağı ve hayatta kalma içgüdüsünün merkezine alındığı bir yarışma düzenleniyor. Yönetmen distopik dünyasını inşa ettiği filmin ilk yarısında karamsar atmosferi izleyicisine aktarma konusunda da fena bir yol çizmiyor. "1984" kadar iyi bir distopik dünya oluşturan yönetmen oyunların başlamasıyla birlikte Kinji Fukasaku'nun Battle Royale'in de olduğu gibi hayatta kalma güdüsünün baskın olduğu ve gayet acımasız ölümlerin gerçekleştiği, gore sahnelerin yoğun olduğu bölümler ne yazık ki sunamıyor. Bazı karakterlerin iyi gelişememesi de filmde bazı sıkıntılara yol açıyor. Mesela Mentor olarak izlediğimiz savruk karakter biranda babacan bir tavır sergiliyor. Peeta'nın ya da Katniss'in eylemlerinin temelini bazen oturtamıyor. Katniss'in canlı yayından izleyen 11. eyaletin ayaklanmasıyla bir "Arap Baharı" alegorisi izleme hayallerimiz ise aşk hikayesine teslim oluyor. Gary Ross iyi bir giriş yaptığı filmini ne yazıkki aynı dinamizmle finale taşıyamıyor. Yine de kayıtsız kalınamayacak distopik dünyası ve Panem adlı evrenin vaat ettiği gladiator oyunlarıyla ilgiyi hak ediyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Chocolat

Erkan: Yemek filmlerini, seçtiğimiz film için uygun bulduğumuz konseptteki bir mekânda konuşmaya devam ediyoruz. Sıradaki filmimiz Lasse Hallström imzalı 2000 yapımı Chocolat… Chocolat filmi için Samet ile konuştuk. Kendinden biraz bahsedebilir misin? Samet: Bir senesi mutfak, iki buçuk yılı satış olmak üzere lüks bir çikolata kafe zincirinde toplam üç buçuk yıl kadar çalıştım. Geçtiğimiz mayıs ayında çikolata üzerine uzmanlaşmak için istifa ettim. Önümüzdeki dönemde çikolata eğitimleri alacağım. Şimdilerde sipariş üzerine çikolata yapıyorum ve çevremdeki küçük ölçekli kafelerin çikolata menülerine yiyecek - içecek konusunda danışmanlık veriyorum. Erkan:  Filme geçmeden önce biraz mekândan bahsetmekte fayda var sanırım. Maia Chocolates 2015 yılında kurulmuş, el yapımı çikolatalar üreten, Çengelköy ve Koşuyolu olmak üzere iki şubesi bulunan bir yer.  Filmdeki çikolatacıyla aynı ismi taşıyor. Çikolata konusunda bol çeşit sunuyorlar ve tasarım, sunum konusunda oldukça z...

Sus-mak

Mimikler tükenmiş... Kelimeler, harflere ihtiyaç duyan kelimeler ... "ünlüler" düşürmüş yüzlerini, ünsüzlere ses vermek istemez artık, "ünsüzler" kimlik bunalımında... Eller dikmiş önce göz kapaklarından gözleri; sonra birbirine bağlamış gögüste kendini sımsıkı, bir daha açılmamak üzere... Herkes bana aynı şeyi soruyor bu sıralar, ağız birliği etmişçesine... - Neden konuşmuyorsun? Ben ise; su bile içmiyorum artık, kapatıyorum ağzımı. Kurumaktan dolayı yapışıyor, mühürlüyorum dudakları. Birbirinin üzerine uzanmış iki sevgili gibi... Ve içime doğru haykırıyorum... - Susmamak için...

Star Wars - The Last Jedi

Star Wars - The Last Jedi ana hikaye (ilk iki üçleme) açısından düşündüğümüzde sorunları devam eden bir film. Bitmiş bir seriyi daha düşük kalibreli bi' hikayeyle sürdürmeye çalışması seriyi fazlasıyla yavan kılıyor. Yeni üçleme açısından olaya bakar isek; The Force Awakens'in dağınık görüntüsü yeni filmle toparlanmış gibi gözüküyor. Bunda yönetmen Rian Johnson'un etkisi büyük. Looper gibi karakter sahibi bir bilim kurgu ile aklımızda yer eden Johnson daha filmin başında Kylo Ren'in maskesini parçalayarak Kylo Ren'i Darth Vader gölgesinden, filmi ise orjinal serinin gölgesinden bir nebze olsun kurtararak kendi karakterlerini geliştirme yoluna gidiyor. Filme kattığı en büyük artı orjinal serinin keskin iyi kötü ayrımının The Last Jedi ile iç içe geçmiş ve flu bir görüntüde olması.  Rian Johnson beklentileri bu denli karşılamışken Star Wars: Episode IX'un tekrar J.J Abrams'a teslim edilecek olması ise fazlasıyla üzücü...