Ilk filmi Moon ile "2001 A Space Odyssey" 'den fazlasiyla etkilenmis bir yapimla karsimiza cikan Duncan Jones ikinci filmi Source Code ile Moon'dan farkli olarak yeryuzunde gecen bir bilim kurgu filmine imza atmis. Ilk filmine oranla zaman yolculugu, baska bir bedende uyanma, hafiza kaybi, sanal gerceklik gibi farkli temalar secmis olsada yonetmenin ikinci filmiyle birlikte sinemasal kimliginin de olusmaya basladigini rahatlikla soyleyebiliriz. Ilk filmiyle klonlastirilarak bedeninin ve zihninin "kapitalist bir sirket" tarafindan kontrol edildigi "Sam Bell" karakterinin yerini Source Code'da ise Afganistan'da gorev almis bir pilot yine benzer bir temayla (kapitalist bir sirket yerine ise bu sefer ulusalci, militarist gucler) aliyor. Benzer temalari farkli konseptlerle sundugu iki filmiyle insan bedenini ve zihnini manipule eden herseyi ayyuka cikaracak gibi duran "Duncan Jones" simdiden bilim kurgu icin aranan bir isim...
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar