District 9 yonetmenligini Neill Blomkamp'in (ayni zamanda senaryo yazarligi) yaptigi Guney Afrika ve tum insanlik icin kara bir leke olan "Apartheid" donemine goz kirpan basarili bir siyasi alegori. Boylesine spesifik bir konu ve donem uzerinden ilerleyen bir filmin evrensel bir soyleme oturmasini saglayan ise yonetmenin bu alegoriyi uzayli-insan dikotomisi uzerinden kurmus olmasi. Gerceklesen bir kaza sonucunda Johannesburg'e gelen uzaylilar buradaki insanlarin insafina siginmak zorunda kaliyorlar. District 9 adi verilen bir tecrit bolgesine yerlestirilen ve bizlere oteki olarak sunulan Nijerya'lilardan daha alt kisimlara yerlestiriliyorlar. Yapilan bu zulumun mesrulasmasi ise insanlardan daha ust teknolojiye sahip olmalarina ragmen "insan olmama" durumundan gerceklesiyor. Wikus karakterinin ugradigi kaza sonucunda uzayliya donusen bedeninin, oteki olma durumunu anlamasina da yardimci oldugu durum, seyircinin de "Wikus" ayni zamanda uzaylilarla bir ozdesim kurmasina neden oluyor...
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar