Karsi komsusuna duydugu aski dile getiremeyen Leon'un sevdigi kadinin evine girerek ufak degisiklikler yapacak cesareti gosterebilmesi Jerzy Skolimowski'nin ellerinde trajik, gerilimli ve yer yer komik bir yapima donusuyor. Usta yonetmenin Albert Camus'un "Yabanci" adli romanina ve kendi topraklarinin diger usta ismi "Krzysztof Kieslowski"' nin "A short film about love" ve "A short film about killing" 'e meyilli senaryosu Leon uzerinden naif bir ask hikayesine odaklaniyor.
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar