Kult filmi Cube ile akillarimiza kazinan Vincenzo Natali yeni filmiyle insan ve hayvan hibriti projeleriyle, birlikte calisan hem de birlikte olan bilim adami ciftin hikayesine odaklaniyor. Filmin insani klonlanmasi uzerinden bilim etigi, tanri vs. gibi sorgulamalar uzerinden ilerleyecegini dusunuyoruz ama filmin asil odaklandigi konu bir canlinin gelisimi. Konu bir cift, ve bir bebek olunca Freud'un seksuel gelisim kuramini yaniniza alip izlemek filmi daha anlamli kiliyor. Yonetmen hizli gelisen ve buyuyen Dren'in gelisimini ve sorunlu bir birliktelikleri olan bilim adami cifti Freud'un bu gelisim kuramina entegre ederek hizli bir sekilde Freud'un bu gelisim kuramini gorsellestiriyor. Yonetmen Cube'daki gibi klostrofobi'ye uygun hikayesiyle kapali bir ortama hapsedip bunun uzerinden bir gerilim yaratmak yerine, filmi aksiyona baglamasi ise film icin buyuk kayip olmus....
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar