Ajan Salt; bir CIA ajani, gorevine oldukca bagli, bir itirafcinin O'nun bir Rus ajani oldugunu iddia etmesiyle filmin gercek anlamda basladigini soyleyebiliriz. Bu gelismeyle birlikte, yonetmen filmin gerilim ve aksiyon dozajini artirmaya calismis. Filmin tikanikliginin ana noktasida burada basliyor. Biten bir rejimden (Kominizm) Amerikalilarin hala korkmasini beklemek ve bu korkudan beslenen bir gerilim, aksiyon filmi cikarmak yapimcilarin yaraticiliklarinda ciddi sorunlar oldugunun bir gostergesi olabilir. Rabbit-Proof Fence, The Quiet American gibi iyi filmlere imza atmis Philip Noyce umarim bu filmlerindeki basarisini yeniden yakalayabilir...
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar