Her Ozon filmi izlemeden once acaba bu sefer tokezlemismidir diye dusunurum. Bu kadar istikrarli bir sekilde iyi filmler cekmesi bir yonetmen icin oldukca guzel bir durum olsa gerek. Ozon yine o bildigimiz kendine has tarzinda bir film kotarmis. Mousse karakteri sevgilisinin asiri dozdan olmesiyle birlikte cocugunu dogurma veya dogurmama gibi bir karar verme asamasinda durmaktadir. Sevgilisinin olmesiyle birlikte toplumun getirdigi baskiyi bertaraf etme ve kendini yenileme surecini ise sevgilisinin escinsel kardesi yoluyla gerceklestirmeye calisiyor. Ozon toplumda ahlaki olarak dogru gosterileni yerle bir ederek yepyeni bir ahlaki tanim kafamizda yaratiyor. Escinsel Paul karakteri heteroseksuellerin dunyasinda ki hetereroseksuellerin bircok ahlaki dogrusunun "uygulayicisi" olurken escinsel karakteriyle Mousse'un hayatina denge getiriyor..Ozon ise sanki kulagimiza; ahlaki olanin kisinin yaptigi secimlerde(escinsel olmak gibi) degil, kisinin yaptigi eylemlerde oldugunu fisildiyor ...
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar