G'Quan şöyle yazmış: Savaştığımızdan da büyük bir karanlık var. Yolunu kaybeden ruhların karanlığı. Verdiğimiz savaş güç veya iktidar elde etmek için değil karmaşa ve kedere karşıdır. Umutların ve hayallerin ölümü,bedenin ölümünden...çok daha kötüdür. Bu tehdide karşı teslim olamayız.Gelecek etrafımızı sarmış değişmemizi bekliyor aydınlanışımızdan doğmayı bekliyor. Kimse geleceğin neye benzediğini veya bizi nereye götüreceğini bilmiyor. Bildiğimiz tek şey,geleceğin doğumunun her zaman büyük acılara vesile olduğudur...
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar