Mathieu Kassovitz'in genç yaşında çektiği bir film olduğunu düşününce, filmin politik yönünün bu denli sert olması daha iyi anlaşılıyor.Yönetmen , kutuplara ayrılmış dünyanın, banliyölere itilen kesiminin sesi olmaya çalışıyor. Kassovitz'in sineması ise etkilendiği Yeni Dalga'dan, Hitchcook'a kadar yaşından olgun bir görüntüye sahip...
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar