Ana içeriğe atla

Okuribito

Ölüm bir uvertürdür...

İnsanın -ben- olmasındaki en önemli etkiler kuşkusuz çocuklukta cereyan etmekte. Hayatı anlamanın ilk aşamaları olan bu dönem içerdiği bir çok karmaşayla da ruh sağlığımızı hayatımızın tüm aşamasında tetiklemekte. Bu açılımlar ise hiç şüphe götürmez bir gerçekki sinemada fazlasıyla kullanılıyor.
-Memleket- bu kişilik gelişimi evresinde sadece mekan görevi gördüğü düşünülürken, bu dönemin bir arketipi olarak mekan olmaktan öte yüzleşilmesi gerekilen bir şeydir. Çünkü bu "mekan" kişilik gelişiminin en önemli basamaklarının gerçekleştiği yerdir. Bu mekan "bilinç altının", dış çevrenin oluşturduğu "kolektif bilinç altının" oluştuğu yerdir. Buradan hareketle -Memleket-le yüzleşme aslında kendinle yüzleşmektir.

Daigo büyükanne ve büyükbabasını küçük yaşta kaybetmiş,annesinin cenazesine yetişememiş, babası tarafından terk edilmiş, bir orkestrada viyolonsel çalan bir karakterdir. Orkestranın dağılmasıyla birlikte karısınıda alarak memleketine dönüş yapar. Bu kadar ölüm yaşamış olan Daigo memleketinde bir cenaze şirketinde(Ölümle yüzleşilecek platform) işe başlarken, patronuda yaşlı bir adamdır.( Baba figürü)
Başlarda kendiside dahil, çevresindekiler bu işe soğuk bakarken zamanla ölümün hayatın içinden olduğunu çevresindekilerle birlikte keşfedecektir. Yönetmenin bu kadar kasvetli bir konuyu bu kadar güzel bir atmosferde anlatması ve ölümü, filmin(-yaşamın-) her anına sokarak hayatın bir parçası haline getirmesi, her ölümün yeni bir başlanğıç(-doğum-) olduğunu kulağımıza fısıldaması filmi eşsiz kılıyor...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Chocolat

Erkan: Yemek filmlerini, seçtiğimiz film için uygun bulduğumuz konseptteki bir mekânda konuşmaya devam ediyoruz. Sıradaki filmimiz Lasse Hallström imzalı 2000 yapımı Chocolat… Chocolat filmi için Samet ile konuştuk. Kendinden biraz bahsedebilir misin? Samet: Bir senesi mutfak, iki buçuk yılı satış olmak üzere lüks bir çikolata kafe zincirinde toplam üç buçuk yıl kadar çalıştım. Geçtiğimiz mayıs ayında çikolata üzerine uzmanlaşmak için istifa ettim. Önümüzdeki dönemde çikolata eğitimleri alacağım. Şimdilerde sipariş üzerine çikolata yapıyorum ve çevremdeki küçük ölçekli kafelerin çikolata menülerine yiyecek - içecek konusunda danışmanlık veriyorum. Erkan:  Filme geçmeden önce biraz mekândan bahsetmekte fayda var sanırım. Maia Chocolates 2015 yılında kurulmuş, el yapımı çikolatalar üreten, Çengelköy ve Koşuyolu olmak üzere iki şubesi bulunan bir yer.  Filmdeki çikolatacıyla aynı ismi taşıyor. Çikolata konusunda bol çeşit sunuyorlar ve tasarım, sunum konusunda oldukça z...

Sus-mak

Mimikler tükenmiş... Kelimeler, harflere ihtiyaç duyan kelimeler ... "ünlüler" düşürmüş yüzlerini, ünsüzlere ses vermek istemez artık, "ünsüzler" kimlik bunalımında... Eller dikmiş önce göz kapaklarından gözleri; sonra birbirine bağlamış gögüste kendini sımsıkı, bir daha açılmamak üzere... Herkes bana aynı şeyi soruyor bu sıralar, ağız birliği etmişçesine... - Neden konuşmuyorsun? Ben ise; su bile içmiyorum artık, kapatıyorum ağzımı. Kurumaktan dolayı yapışıyor, mühürlüyorum dudakları. Birbirinin üzerine uzanmış iki sevgili gibi... Ve içime doğru haykırıyorum... - Susmamak için...

Star Wars - The Last Jedi

Star Wars - The Last Jedi ana hikaye (ilk iki üçleme) açısından düşündüğümüzde sorunları devam eden bir film. Bitmiş bir seriyi daha düşük kalibreli bi' hikayeyle sürdürmeye çalışması seriyi fazlasıyla yavan kılıyor. Yeni üçleme açısından olaya bakar isek; The Force Awakens'in dağınık görüntüsü yeni filmle toparlanmış gibi gözüküyor. Bunda yönetmen Rian Johnson'un etkisi büyük. Looper gibi karakter sahibi bir bilim kurgu ile aklımızda yer eden Johnson daha filmin başında Kylo Ren'in maskesini parçalayarak Kylo Ren'i Darth Vader gölgesinden, filmi ise orjinal serinin gölgesinden bir nebze olsun kurtararak kendi karakterlerini geliştirme yoluna gidiyor. Filme kattığı en büyük artı orjinal serinin keskin iyi kötü ayrımının The Last Jedi ile iç içe geçmiş ve flu bir görüntüde olması.  Rian Johnson beklentileri bu denli karşılamışken Star Wars: Episode IX'un tekrar J.J Abrams'a teslim edilecek olması ise fazlasıyla üzücü...