Filmin afişinde Steve McQueen'in filmi yönettiği ve Michael Fassbender adlı bir oyuncunun da başrolde oynadağını görünce hafif bir şaşkınlık yaşıyor ve ufak bir araştırma sonrasında ise bu şaşkınlığınızı gideriyorsunuz. IRA militanı Boby Sands'in hapishane günlerinde gayet insanca taleplerine karşılık alamayınca arkadaşlarıyla birlikte başlattığı açlık grevini ve yaşadıklarını anlatan film uzun sekanslarının yanında birde 17,5 dakikalık upuzun bir sekans barındırıyor. Yönetmen bu uzun sekansların yanında izleyiciye seyri ve inanması zor sahneler sunuyor...
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar