Bergman'ın erken dönem filmlerinden bir tanesi; özellikle tüm Bergman filmlerinde olduğu gibi görsel öğeleriyle dikkat çeken yapımı. Çiftin kendisini araması için en uygun ortam "yol" olduğu için doğal olarak bir yol filmi. Genç bir çiftin çalkantılı aşk hikayelerini, aşklarının hayatın önünde çözülüşünü ben Maslow'un beklentiler hiyerarşisine göre çözümleme ihtiyacı duydum. Maslow'a göre bir kişinin kendini gerçekleştirmesi için barınma, güvenlik ve sosyal ihtiyaçlar gibi ihtiyaçlarını gidermesi beklenilir. Monika ve Harry henüz en tabanda yer alırken biranda yollara düşerek kendilerini gerçekleştirmeye çalışırlar ve hayata tutunamazlar.
Şehrin üzerine kara bir bulut çökmüştü. Herkesin, bencilce yetişmesi gereken bir yerler vardı. Ve yüzlerinde de aynı soğuk, silik ifade… Yeni bir günün başlangıcının sevinci ve umutları, geçen günün batımıyla birlikte yok olmuştu sanki. Otobüs durakları umutsuzca bekleyişlerin yeri olurken, otobüsler bu umutsuz bekleyişlerin, umutsuz cevapları olmuştu. Reklâm panolarında anlamsızca sırıtan insan siluetleri insanları daha da mutsuz ediyordu. Megafonlardan yükselen sesler, önceden programlanmış bir günün özetini geçiyordu. İmkânların ortasında bir imkânsızlık yaşanıyordu. Burada güneş yalnızca batıyordu…
Yorumlar